içine atmak - Selçuk Sözlük
önceden kimseyle bir şey paylaşmazdım. i̇nsanların hayatım hakkında bu kadar çok şey bilmelerini istemediğimdendi sanırım. çıplak kalmış gibi hissediyordum bir şey paylaşınca. çok rahatsız oluyordum. biraz da karşımdaki insanı sıkıyormuş ve vaktini alıyormuş gibi hissediyordum. sonra baktım bu olacak gibi değil. patlayacağım yakında. yavaş yavaş bir şeyler paylaşmaya, anlatmaya başladım. o kadar da kötü değilmiş. daha güçlü hissettim kendimi. çıplak kalmanın çok da çekinilecek bir şey olmadığını anladım. arkadaşlarımın desteğini hissetmek iyi hissettirdi. zamanla çenem düştü zaten. artık iyi kötü ne varsa her şeyi paylaşıyorum, arkadaşlarımdan da fikir alıyorum. dertleniyorum, şikayet ediyorum, heyecanımı anlatıyorum, sevincimi aktarıyorum. içine atmanın hiçbir manası yok. paylaşmak çok güzel, tabi paylaşacağınız insanı doğru seçtiğiniz sürece.